Virginia Woolf’un ‘bilinç akışı’ ve “iç monolog’ tekniği kullanarak yazdığı ve tamamı bir günde geçen 20.yüzyıl İngiliz Romanı…
İstisnasız okuyan herkesi derinden etkileyen, İngiliz Edebiyatının hayran olunası yazarı Virginia Woolf’un “BAYAN DALLOWAY” adlı kitabı , dünya edebiyat literatüründe “bilinç akışı tekniğinin” ilki olarak biliniyor.
Kitap, edebiyat tarihinin en çok bilinen başlangıç cümlelerinden;
“Mrs. Dalloway said she would buy the flowers herself. (Bayan Dalloway çiçekleri kendisinin alacağını söyledi..) ” ile açılıyor…
Bu harika giriş cümlesi, romanın derdini özetler niteliktedir. Akşama vereceği partinin kusursuz geçmesini isteyen Dalloway ince bir ayrıntı olan çiçekleri “kendi”si alacaktır. Tıpkı partinin başarısı gibi o başarıyı sağlayacak ayrıntılardan biri olan çiçekler de karakterin “ben” tanımlamasının anahtarıdır….
Yazarın en yalın, en berrak, en hoş romanı olduğunu iddia eder bazı çevreler… Ancak geneli “bilinç akışı” şeklinde olduğu için, okunması zor gelebilir kimi insanlara…
Bu kitabın sessiz sakin bir ortamda okunması daha iyi olur. Çünkü çok dikkat, özen ve konsantrasyon istiyor… İlk 40-50 sayfayı geçtikten sonra merakla ve keyif alınarak okunuyor….
KONUSU
1923 senesinden “tek bir günü” anlatıyor roman; (Birinci dünya savaşı’ndan beş yıl sonrası olduğunun da altı çizilmiş)
Ellilerinin başlarında orta sınıf tipik ingiliz hanımefendisi Clarissa Dalloway akşam vereceği partinin hazırlıkları için Londra sokaklarında baygın baygın dolanmakta, ne alsam, ne pişirsem diye yanmakta; bir yandan kocası Richard’la, aniden Hindistan’dan dönen diğer sevdalısı Peter Walsh’u tartmaktadır…..
Uzun lafın kısası, şahane bir kitap,
ama söylemeliyim zor okunuyor.
Henüz Yorum Yapılmamış