Demet'in Kitapları

Bu Kadını Okumaya Doyamıyorum: İNCİ ARAL (İçimden Kuşlar Göçüyor)

20 Mayıs 2015
inciaral

www.keyifdemeti.com

 

İnci Aral’ın rahim kanserine yakalandığı bir dönemde yaşadıklarını anlattığı;
anı-romanını bitirdim tatilde.

Rahmi ve yumurtalıkları alınan bir kadının “zorunlu” menopoza girdiği dönemi ,bu zor evirilme döneminde yaşadıklarını, ruhsal değişimlerini,  geçmiş yıllara ait özlemlerini, zor koşullarda sürdürdüğü hayatını anlatığı bir kitap…

Kendi kimliğini sorgulayan ve kendini irdeleyen bir kadının hikayesi anlatılmış bu kitapta.

Kitabın bir yerinde şöyle diyor ;

Bütün yanlışlarım, bütün gözden ve elden kaçırdıklarım, tutabildiklerim ve benim kıldıklarımla bir hayat yaşadım ve ben olmaktan, iyi kötü, ama böyle olmaktan en sonunda hoşnutluk duymaktayım. Garip bir bilgelik, güçlülük, yılmazlık duygusu var içimde.En sonunda ele geçirmeyi başardığım bir özgüven.” 

Geçmişini ve bugününü hem samimi hem de ustaca anlatabilen bir yazar İnci aral. Yazılarına bayılıyorum. Bu yüzden kitaplarını okurken kendisiyle şöyle bi oturup kahve içme hayalleri kuruyorum.

KİTABIN KONUSU 

“Rahim kanseri olduğunu öğrendikten sonra ölüm korkusuyla karşı karşıya gelen yazar, henüz yapacak çok şeyi olduğunu düşünür.
Girdiği ameliyattan sonra rahmi ve yumurtalıkları alınır. Böylece menopoz ile tanışır. Menopozun getirdiği zorlu psikoloji ile savaşmaya başlayan yazarımız, bu süreç boyunca yaşadıklarını bu romanda dile getirir. Henüz menopoz sürecine hazır olmadığını düşünen yazar geçmişiyle de yüzleşir. Hatalarını, doğrularını, acılarını, mutluluklarını, evliliklerini, aşklarını, kırgınlıklarını, yazma isteğini ve korkularını akıcı, yalın bir dille yazıya dökmüştür.” 

Aslında her kadının  bir gün başından geçecek bir dönem menopoz dönemi…  İnci Aral’ın tadına doyulmaz bu kitabında; kadın olmanın, doğrularıyla-yanlışlarıyla insan olmanın ayrıntılarını anlatılıyor .

Kadın-erkek ,herkese okumasını tavsiye ederim .Kadınlar olarak bizi neler beklediğini, neler yaşayabileceğimizi, erkekler de kadınlarının ruhsal değişimlerini ve o dönemde onlara nasıl manevi destek olmaları gerektigini öğrenebilir bu kitapta.

Sıkılmadan okuyabileciğiz bir anı-roman .

(Bu kitap aynı zamanda bir menopoz ilacının tanıtım malzemesi olarak da seçilip, özel kapakla bastırılıp, kadın doğum doktorlarına hediye olarak da dağıtılmış .)

***
Kitaptan kısa bir bölüm ; 

“Henüz her şey yolundayken, bedenim bana yabancılaşmaya başlamamışken daha, bütün tanışmalardan, başlangıç ve bitişlerden, sevecenlik, aşağılama, ayrılık ya da gidiş dönüşlerden, büyük bunalımlar ve şaşkın, yaralı dolaşmalardan sonra bir gün acı çekmekten bıkmış olduğumu düşünüp düz bir çizgiyi özledim. Düz. Dümdüz. 

Yatağında uslu bir su gibi akmaya özendim. Yorgunluk belki. Güvenli bir limanda bir solukluk dinlenme. Çiçek yetiştirme, kedi besleme dönemi…

Amaçlarımı gelecek olarak tasarladığım bir çok şeyi belirsiz bir zamana erteleyip güdükleşmeye bıraktım. Duyularımı köreltip herkes gibi olmanın hoşnutluğuyla avunmaya koyulduğum bir boşluğun içine yuvarlandım. 

Sessizlik. Acıdan geriye kalan boşluk. Olağanın, sıradanın kolaylığı. 

Böyle bir gün herkes için, her zaman olacaktır.” (s. 16) 

**************
Bir Başka Bölüm ; 

“Yalnızca deli dolu zor sevgiler değil, içinde uyumun, dinginliğin, dayanışmanın olduğu sevgiler de vardır. Görmüş geçirmişlik dersiniz buna ya da doygunluk. Saflığa varan iyimserlikten, küçük oyunların tuzağına düşmekten ve düşmanlıklardan kaçmayı öğrenmiş, söylemek istediklerinizin çoğunu söylemiş ve henüz söyleyemediklerinizi söylemenin ise zaten gereksiz bir zahmet olduğunun farkına varmışsınızdır.

Masumiyetin sonudur bu. 
Bütün yatırımını her seferinde sakınmadan ortaya atma, ya hep ya hiç mantığı gütme ve onarılmaz kayıpları göze alma yürekliliğinin sonu. 

Somut ve açık örnekler: Kararlı ve bütün serüvenlere kapalı bir duruş. Hevessiz, takma bir gülümseyiş. Gündelik dile keskin bir dönüş……” 

**********************************
Bir Başka Bölüm ;

“Geçmişte bıraktığım bu adam değil. Bu bir başkası. ben onu boşu boşuna sevmiş ve yoktan var etmişim. Çoğaltmış, yüceltmiş, sevgime değer bulmak için olduğundan daha büyük ve önemli kılmışım. 

Bu yanılgıda uzun zaman direnişim yalnızca benim sorunum. Acı çekme ustasıyım çünkü ben. Ama şimdi ne bağışlama ne bağışlamazlık var artık burada. 
Ne pişmanlık ne şöyle ya da böyle bir duygudaşlık var. Kala kala gittikçe silikleşen ve çok seyrek anımsanan bazu anılar kalmış geriye. 

Unutulmayacak sandıklarımdan kalan küçük kırıntılar. Ama onlar bile ona benzeye ve gerçekte hiçbir zaman o olmamış biriyle ilgili…” (s. 26)

Tatilde okurken anı olarak kaydettiğim bir video

 

Bunları da Beğenebilirsiniz

Henüz Yorum Yapılmamış

Yorum Bırak