**BUGÜN PAZAR**
Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığından bir müfettiş gelir. Bir kaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre:
– Nazım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir? der.
Nazım’ı odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş Nazım’ı tepeden tırnağa süzer ve:
– Demek Nazım Hikmet sensin, der.
Nazım’a oturması için yer göstermez. Kısa bir konuşma sonrası,
-gidebilirsiniz, der.
Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe:
– Ömer Hayyam adını duydunuz mu? diye sorar.
Müfettiş hemen atılır:
– Kim bilmez ki Hayyam’ı..
Nazım: – Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi?, diye sorar .
Müfettiş şaşırır. Nazım konuşmasını sürdürür,
– Görüyorsunuz, sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız.
Yıllar sonra beni dünya anımsayacak, ama dönemin Adalet Bakanını ve sizi kimse anımsamayacak, der ve çıkar.
Müfettiş yaptığı yanlışı anlar, Nazım i geri çağırır ama Nazım koğuşunun yolunu tutmuştur, asla geri dönmez…
Sahi, o donemin Adalet Bakanı kimdi?
*****
Nazım’dan hapishane yıllarına ait bir şiir..
“**BUGÜN PAZAR**
Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığından bir müfettiş gelir. Bir kaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre:
– Nazım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir? der.
Nazım’ı odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş
Nazım’ı tepeden tırnağa süzer ve:
– Demek Nazım Hikmet sensin, der.
Nazım’a oturması için yer göstermez.
Kısa bir konuşma sonrası,
-gidebilirsiniz, der.
Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe:
– Ömer Hayyam adını duydunuz mu? diye sorar.
Müfettiş hemen atılır:
– Kim bilmez ki Hayyam’ı..
Nazım: – Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi?, diye sorar .
Müfettiş şaşırır. Nazım konuşmasını sürdürür,
– Görüyorsunuz, sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız.
Yıllar sonra beni dünya anımsayacak, ama dönemin Adalet Bakanını ve
sizi kimse anımsamayacak, der ve çıkar.
Müfettiş yaptığı yanlışı anlar, Nazım i geri çağırır ama Nazım koğuşunun
yolunu tutmuştur, asla geri dönmez…
Sahi, o donemin Adalet Bakanı kimdi?
——–
Nazım’dan hapishane yıllarına ait bir şiir..
“Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
Bu kadar benden uzak
Bu kadar mavi
Bu kadar geniş olduğuna şaşarak
Kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
Dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
Bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben…
Bahtiyarım…”
-NAZIM HİKMET-
Henüz Yorum Yapılmamış