TATAR ÇÖLÜ/ Dino Buzzati
-Gelmiş geçmiş en iyi romanlardan biri.
“Tam bir başyapıt” tanımlamasını en çok hakeden kitaplardan biri.
Bu denli büyük olmasına rağmen bu kadar az biliniyor olması üzüntü verici tabii.
-Hayatın tek bir kere yaşanılabileceğini,
bu nedenle geçip giden şu ömrü en iyi şekilde değerlendirmek gerektiği öğütünü veren sarsıcı roman.
-Çölün ortasında unutulmuş bir kalede, gelmeyecek bir düşmanın sonsuza kadar beklenişini anlatıyor;
Ve insanların gerçek yalnızlığını.
Kitabın konusuna kısaca değinecek olursak; Kahramanımız Giovanni Drago bir subay olarak Bastiani Kalesi’ne gidiyor ve hayatının sonuna kadar orada kalıyor.
İç karartıcı Bastiani Kalesi’ne vardığında genç teğmen Giovanni Drogo tarifsiz bir sıkıntıya kapılır.
İlk görev yeri olan bu kaleyi bir gece bile kalmadan terk etmek ister, ama harekete geçemez.
Sonunda en fazla dört ay kalabileceğine karar verir.
Alışkanlıkların uyuşturucu etkisi, askerlik gururu, gündelik ritüellerle dolan bir hayat boşluğuna bağlanması ve Tatar Çölü’nün vahşi cazibesi bu dört ayı yıllara çevirir.
Giovanni Drogo kimsenin gelip geçmediği, öte tarafında ne olduğunu kimsenin bilmediği bir çöl sınırını beklemeye bırakır kendini ..
Kitabı okurken herkesin kendinden bir şeyler bulacağına eminim.
Çünkü hepimiz bu monoton hayatımızın nasıl geçtiğini anlamıyoruz ve yolun sonunda geriye dönüp baktığımızda çoğu beklentimizin gerçekleşmediğini hüsranla görüyoruz.
Bu yüzden bir şeyler beklemek yerine elimizden gelenin en iyisini yapıp hayatımızı dolu dolu geçirmeye bakmalıyız.
Kitap bunu bir kez daha anlamamıza yardımcı oluyor.
Mutlaka okunulması gereken kitaplardan biri Tatar Çölü?
Tavsiye ederim.
#demetinkitaplari
Henüz Yorum Yapılmamış