Amerika gezilerinde görmeden dönülmeyecek yerlerin başında; Özgürlük Heykeli yer alır …
Biz de her gelişimizde ,oğlumun ısrarları üzerine (çok seviyor oraya gitmeyi ) her seferinde o feribot işkencesine katlanarak Statue of Liberty Island’ı ziyaret ediyoruz.
Dünyanın her yerinden milyonlarca turist geliyor New York’a. Ve mutlaka Özgürlük heykeline gidiliyor. New York’a gelipte, Özgürlük heykelini dönmeden gitmek, Paris’e gidip de Eyfel’i görmeden dönmek gibi birşey…Hal böyle olunca, o minik adaya giden feribotlarda kuyruk/izdiham oluyor. Tam bir işkence diyebilirim .Feribota binmek için kuyruk ,adayı gezip tekrar feribota binmek için saatlerce süren kuyruk… (Amerika kuyruklar ülkesi zaten ) Amerika’yı ve Özgürlük Anıtını çok seven oğlumun hatırına o kuyruga zevkle katlanıyorum tabi :))
–ÖZGÜRLÜK HEYKELİ’NİN BİLİNMEYEN ÖYKÜSÜ–
Meğer bu Özgürlük Heykelinin masraflarının bir bölümü Osmanlılar tarafından ödenmiş…
Üstelik heykel Mısır’a dikilecekmiş,sonra işler değişmiş ….
İşte öyküsü:
Mustafa Reşid Paşa, 23 Kasım 1854 yılında dördüncü kez sadrazamlığa getirildi.“Fransız Partisi”ne mensup Mısır Valisi Said Paşa, Mustafa Reşid Paşa’dan nefret ediyordu.
Süveyş Kanalı Projesi’nin hayata geçirmeyeceğini biliyordu. Bu nedenle bir hafta sonra projeyi imzaladı. İmzalanan sözleşmenin altında ilginç bir madde vardı: Kanalın Akdeniz’e açıldığı yere dev bir heykel yapılacaktı.
Heykel, firavunlar döneminin giysilerine bürünmüş bir kadın seklinde olacak ve elinde “Asya’nın ışığının Mısır’dan geldiğini” sembolize eden bir meşale olacaktı!
Heykel, dönemin ünlü heykeltıraşı Frederic Auguste Bartholdi’ye sipariş edildi. Yüklüce avans verildi. Bartholdi işe başladı. Heykel birkaç sene sonra tamamlandı.
Heykel, Marsilya’dan gemiyle yola çıkacaktı. Ancak Said Paşa ölünce yerine gelen İsmail Paşa, Müslüman bir coğrafyada heykel olmaz diyerek heykeli istemedi.
Süveyş kanalı 1869’da dünyanın dört bir tarafından gelen davetlilerin katıldığı büyük ama ‘heykelsiz’ törenlerle açıldı.Heykeltıraş Bartholdi’nin eseri Paris’te bir depoya kondu ve tozlanmaya terk edildi.
O yıllarda dünyanın bir başka tarafında, Fransa ile Amerika Birleşik Devletleri arasında sıkı işbirliği başladı. Paris’te kurulan Fransız-Amerikan dostluk grubunun lideri olan Edouard Rene Lefebvre de Laboulaye, Amerikalıların Fransa’nın dostluğunu daima hatırlamaları için bir hediye vermek istedi.
Hediye bir heykel olmalıydı. Heykel; bir elinde hukuku simgeleyen bir kitap tutacak, diğer elinde de “dünyayı aydınlatan özgürlüğün sembolü” olan bir meşale taşımalıydı.
Sipariş gene aynı heykeltıraşa, Frederic Auguste Bartholdi’ye verildi. Bartholdi’nin Süveyş kanalı için yaptığı heykelin elleri, kolları ve yüzünde değişiklik yaptı.
Heykeltıraş Bartholdi, New York’a yanına Süveyş kanalının mühendisi ve heykelin fikir babası olan Ferdinand de Lesseps’i de alarak gitti.
Heykel 25 Ekim 1886’da New York’ta açıldı.
Kime niyet kime kısmet! 😉
Henüz Yorum Yapılmamış